Yazılımda Kariyerin Çerçeveleme İlkesi: Sistemler ve Olumsuzluk
Eğer henüz okumadıysan bir önceki makaleyede çerçeveleme ilkesinin programlama politikası başlıklı konusundan bahsetmiştim. Burayadan erişebilirsin.
Sistemler
Ofis içi politikalarda olduğu gibi, çözümler oluştururken büyük, hantal kurumsal sistemlerle etkileşim kurmanız garantidir. Bazı durumlarda aslında onlara karşı kodlama yapmanız gerekecek. Diğer durumlarda ise, zamanınızın çoğunu yazılım veya gerekli bir kurum içi eğitim videosunu hazırlama gibi konularla ilgilenmeniz gereken bir şey olacaktır.
Sahibi de olduğum, büyük sistemlerin çoğuyla uğraşmak zorunda kaldım. En son vakalarımdan birinde, sistemi anlayan tek bir geliştirici kaldı ve elinden geldiğince işten ayrılmak istedi. Sistem sorunlarla doluydu, kullanımı zordu, veri kaybetti ve zar zor işlevseldi. Ancak işin merkezinde oturuyordu. Bunu yapmak için herhangi bir ek kaynak almadan onu canlı tutmakla görevlendirildim.
Müşterilerim durmadan sistemden şikayet ediyorlardı ve bunu yapmak için haklı sebepleri vardı. Ancak işin gerçeği şu ki, o zaman sistemi onaracak kaynaklara sahip değildik. Kullandığınız büyük sistemlerin bakımını yapan insanlar aptal değildir. Daha ziyade büyük şirketler büyük sorunlara odaklanır. Bazen kötü çalışan, ancak yine de çalışan bir sistem mevcut mali yıl için yeterince iyidir. Buna genellikle çalışıyorsa dokunma derler.
Bu tür bir durumda iki gerçek seçeneğiniz var. Sistem hakkında yüksek sesle şikayette bulunabilirsiniz ya da sadece dişlerinizi sıkıp bununla başa çıkıp mümkün olan en kısa sürede ana işinize geri dönebilirsiniz. Benim deneyimim, bu tür şeylerden yüksek sesle şikayet eden insanlar. Genellikle sistemi kullanan ve devam edenlerle aynı düzeyde başarı görmüyorlar.
Aslında, İK uyumluluğu (kurum içi eğitim, kurumsal hafıza vb.) videolarımız gibi şu anda çalıştığım bazı dahili sistemlerimiz söz konusu olduğunda, kursları mümkün olduğunca erken almanın olumlu sonuçlandığını gördüm. Kimse bunu yapmanız gerektiğini söylemiyor, ben sadece daha başarılı geliştiricilerde gördüğüm kalıplara işaret ediyorum. Her fırsatta gereksiz yorumlarda bulunmak yerine ne zaman saygı göstereceklerini anlıyorlar.
Olumsuzluk
Olumsuzluklar üzerinde duracağım. Daha önce ele aldıklarımızın daha genel bir yönüdür ve kısaca değinmek gerekiyor.
Büyük kurumsal sistemlerde siyasetin dışında, olumsuzluklara odaklanmak için her zaman fırsat vardır. Geliştiriciler doğası gereği sorun çözücüdür ve özellikle önümüzde bariz bir sorun olduğunda, genellikle sorunları arar ve onları araştırırız.
Basitçe söylemek gerekirse, bu durumlarda ne kadar olumsuz olursanız, ekibinizin zirvesine çıkma olasılığınız o kadar düşük olur. Olumsuzluk olumsuzluğu besler ve birçok yönetici olumsuzluğun kaynağının kim olduğunu aktif olarak gözlemleyecektir. O etiketle damgalanmayı istemezsiniz.
Türkiye’yi bir arabayla beraber dolaşan iki kişinin hikayesi var. Biri uzun uzadıya güzel dağlardan, nehirlerden, vadilerden ve ağaçlardan bahsetti. Diğeri yol kenarındaki tüm çöplerden bahsetti. Şimdi ikisi de haklıydı ve ikisi de aynı yolculuğa çıktılar. İkisi de ne arıyorsa onu gördü. Ne aradığınızı görme eğilimindesiniz. Aktif olarak olumsuz şeyler ararsanız, onları bulacaksınız. Benim deneyimim, daha başarılı geliştiricilerin bunu yapmamasıdır. Ve bazı şeyler hakkında Pollyannaca davrandıklarından değil, sadece bazı şeylerin söylenmesine veya üzerinde durulmasına gerek olmadığını farketmelerinden kaynaklıdır. İşinizin daha olumlu yönlerine odaklanın, daha mutlu ve nihayetinde daha başarılı olacaksınız.
Bu makaleyi yazılımda kariyer düşünen herkesle paylaşabilirsiniz. İleride paylaşacağım eğitimlerden ve makalelerden haberdar olmak istiyorsanız lütfen mail listesi formuna kayıt yapmayı unutmayın.